Dış kaynak kullanımını, kurumların kendi ana faaliyet alanlarına girmeyen, kendileri için bir katma değer yaratmayan, piyasadaki rekabet içerisinde bir unsur olarak değerlendirilmeyen, uzmanlık ve / veya yüksek yatırım maliyeti gerektiren işlerinin bu işte uzman ve altyapısını hazır ederek, bunun paylaşımı yolu ile ölçek ekonomisi sağlayan bir başka kuruma yaptırması olarak tanımlayabiliriz.
Dışkaynak kullanımını iki ana bölümleme ile incelemek gerekir; birincisi Operasyonel Dış Kaynak Kullanımı, diğer ise Stratejik Dış kaynak Kullanımı.
Operasyonel Dışkaynak kullanımı bir şirketin ana işi ya da ürünü olmayan işleri kapsar. Bunlar:
- Teknolojik altyapı
- Insan kaynakları
- Fasilitelerin yönetimi
- Back ofis fonksiyonları.
Bu tür işlerin işletmenin ana faaliyet alanı ile ilgisi bulunmamaktadır ve bu nedenlede en kolay olarak dışarı verilebilecek olan işlerdir.
Ikinci tür ise Stratejik Dış Kaynak kullanımıdır. Burada Dış Kaynak sağlayan şirket ana şirketin müşterileri ile doğrudan temasa geçebilir. Ancak burada kimliğini gizleyebilir ya da gizlemeyebilir. Temel olarak bu türe örnekler:
- Üretim
- Montaj
- Lojistik destek
- Yazılım geliştirme
- Help desk / call center
- Ana fonksiyon olmayan ama kritik olan operasyonlar
- Riskin ya da gelirin paylaşıldığı ortaklık operasyonları
Kartlı ödeme sistemleri operasyonunda dış kaynak kullanımı, bankalar ya da kartlı ödeme sistemleri konusunda faaliyet gösteren diğer kuruluşların, kart verme ve üye işyeri operasyonlarının bu amaçla kurulmuş bağımsız şirketler tarafından gerçekleştirilmesini kapsarr. Bu şekilde hizmet veren şirketleri "Operasyonel Çözüm Ortağı" olarak tanımlamak doğru olacaktır. Bu çözüm ortağı, operasyonun tamamı ya da değişik modüllerini kart veren kuruluşa sağlamaktadır.
Çözüm ortaklarının seçiminde önemli kriterlerin olması ve son derece titiz davranılması esastır. Çünkü çözüm ortağına aslında sadece operasyonun kendisi değil; o operasyonadan kaynaklanabilecek olan riskler de outsource edilir. Bu riskler de temel olarak şöyle sıralanabilir:
- Uyum Riski : Dış Kaynak kullanılarak yapılan ürün, hizmet ya da sistemlerin geçerli olan yasalar, kurallar ya da etik standartlar ve dış kaynak kullanan kurumun politika ve prosedürlerine uyumlu olması gerekir.
- İşlem Riski : Sunulması planlanan hizmetlerin sahtekarlık, sistemsel sorunlar, hata, yetersiz kapasite ve teknolojik problemler nedeniyle yerine getirilememesi riskidir.
- Saygınlık Riski : Dış kaynak sağlayan firmanın asıl firmanın müşterilerinin beklediği hizmet kalitesini sağlayamaması riskidir. Bu aynı zamanda çatışan çıkarlar, ters etki yapabilecek PR ve reklam faaliyetlerini de içerir.
Dünyadaki trendler ve Türkiye'deki durum
Kartlı ödeme sistemleri konusunda dünyadaki trend, dış kaynak kullanımı yönünde olmuştur. Yurtdışında kurumlar, kart operasyon işlemlerini, yalnızca bu hizmetleri vermek ve bu konuda yatırım yapmak üzere kurulmuş bağımsız şirketlere vermektedir.
Türkiyedeki trend ise tam tersi yönde gelişmiştir. Her kuruluş, kendine bir operasyon merkezi kurarak, hepsi ayrı ayrı ilk yatırım ve işletme maliyetlerini karşılamaktadırlar. Bugün itibariyle önemli bir teknolojik yatırım atıl durumdadır.
Dışkaynak, hangi şirketler için avantajlı?
Kart verme operasyonunda tam ya da modüler olarak Operasyonel Çözüm Ortağı şirketlerle çalışıp önemli kazançlar sağlayabilecek kuruluşları şu şekilde tanımlayabiliriz:
- Herhangi bir şekilde kartlı ödeme sisteminde yer alan kuruluşlar
- Küçük ya da büyük ölçekli finans kuruluşları
- Mağaza kartı uygulaması olan kuruluşlar.
- Müşterilerine verdikleri hizmetlerin bir ksımı için yatırım yapama, uzman personel tutma gereği olamayan kurumlar (hesap ekstresi ve mektup basımı ve zarflanması gibi işleri yapan kurumlar)
Elde edilecek kazançlar
Kart veren kuruluşlar, kart operasyonu hizmetinin dış kaynak kullanıma açılmasıyla, operasyon, insan kaynakları, teknoloji yatırımı ve finans açısından önemli kazançlar sağlamaktadırlar.
- Operasyonel avantajlar: Tüm işlemlerin aynı yerde ve konusunda uzman kişiler tarafından yapılması, hizmet kalitesini artırmaktadır. Kullanılan donanımların son teknolojiye uygun olması, hızlı ve esnek bir altyapı sağlamaktadır.
- İnsan kaynakları avantajı: Tüm operasyonel faliyetlerin çözüm ortağı tarafından yürütülmesiyle birlikte, kuruluşların personel gereksinimi en az düzeye inmektedir. Ayrıca büyümeye paralel olarak ek personel ihtiyacı da doğmamaktadır.
- Teknoloji yatırımı avantajları: Gelişen teknoloji ve lisansör kuruluşların zorunlulukları bağlamında, donanımların yenilenmesi, tüm donanımların sahibi olan Operasyonel Çözüm Ortağı şirketin sorumluluğunda olmaktadır. Kart veren kuruluşların gelecekte bu konuda bir yatırım yapmasına gereksinim kalmamaktadır. Ayrıca yine kuruluşların büyümeye paralel olarak ek donanım yatırımı yapmasına gerek kalmaksızın operasyon hizmeti aynı kalitede gerçekleştirilecektir. Operasyonel Çözüm Ortağı şirketinin kendi yazılım kadrosuna ve özel yazılımlara sahip olunması, büyüme durumunda yeni bir yazılım alma ya da versiyon değiştirme zorunluluğunun da bu şirket tarafından sağlanmasını getirmektedir.
- Finansal avantajlar: Teknoloji yatırımınlarının (donanım ve yazılım olarak) çözüm ortağı şirketce karşılanması, kart veren kurumun yatırım bütçesi yaratmamaktadır. kullanılan donanımlar için, satış fiyatları üzerinden yıllık %9-15 arasında değişen bakım ücretleri de kart veren kuruluşlar açısından büyük bir maliyet unsuru olmayacaktır. Operasyonel Çözüm Ortağı şirketlerden hizmet alan kurumların çoğalması ile havuz maliyetler düşeceğinden, hizmet fiyatları da benzer oranda azalacak, böylelikle aynı hizmet daha az maliyetle sağlanabilecektir.
- Verimlilik avantajları: Normal koşullarda kart veren kuruluşların kullandığı sistemde bulunmayan, ancak gerek karlılığın gerekse müşteri portföyünün sıkı bir şekilde takibi ve riskinin en aza indirilmesi anlamında gerek duyulan birçok yazılım, Operasyonel Çözüm Ortağı şirketlerin bünyelerinde bulunmaktadır. Bu da kart veren kuruluşa, pazarlama, satış, tutundurma çalışmaları ve operasyonda verimlilik sağlayacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder