Belki şimdi biraz
Hüzün var içimde,
Belki biraz kırgınlık...
Kim bilir kime
Kim bilir neden...
Belki de ben bile
Bilmiyorum
Kime
Neden
Nasıl
Belki de sadece
Kendime;
Kendi kendimle olan savaşı
Keybettiğimde...
Burada bulacaklarınız 1987 yılından bugüne yazdıklarımdan derlendi... Daha belki yüzlercesi de buraya girmek üzere sırada. Umarım az bile olsa kendinizden bir parça birşeyler bulabilir ve kendi yaşamlarınızı da sorgulayabilirsiniz. Amacım, yaşamları sorgulamak, ama değerleri yıkıp bırakmak değil. Onları yeniden kurabilecek, yeniden yorumlayabilecek yetkinliğe, huzura, isteğe, güce ve akla sahip olabilecek olgunluğa gelmek. Herkesin yaşamının bir amacı olmalı; herkes bunu kendi bulmalı.
30 Ağustos 2008 Cumartesi
25 Ağustos 2008 Pazartesi
Bakmak ve Görmek
Türlü türlü insan var
Bir o kadar da
Bakış
Görüş
Ondan fazlası da
Körlük
Göremeyiş
Nedendir görememek
Körlükten mi
Yoksa körlük,
Sonucu mudur,
Bakmayı bilmemenin.
Bazen ufka bakıp
Göremediğine de bakar insan
Bakar ve bilir ki
Oradadır
Sevilen;
Sevenin bakışlarında...
Bir o kadar da
Bakış
Görüş
Ondan fazlası da
Körlük
Göremeyiş
Nedendir görememek
Körlükten mi
Yoksa körlük,
Sonucu mudur,
Bakmayı bilmemenin.
Bazen ufka bakıp
Göremediğine de bakar insan
Bakar ve bilir ki
Oradadır
Sevilen;
Sevenin bakışlarında...
8 Ağustos 2008 Cuma
Masum
Dün bir parmaktı boyun
Ne de çabuk bir karış oldu
Laf almak zordu ağzından
Şimdi kapanmaz oldu
Dün ne de masumdun
Boynun eğik gezerdin
Şimdi yıldızları sayıyor burnun
Nasıl değiştin böyle, bilemiyorum
Ne de çabuk bir karış oldu
Laf almak zordu ağzından
Şimdi kapanmaz oldu
Dün ne de masumdun
Boynun eğik gezerdin
Şimdi yıldızları sayıyor burnun
Nasıl değiştin böyle, bilemiyorum
Ağaç
Ben bir ağacım
Dört mevsim yeşil olmalı dallarım
Gölge yapmalı
Alnı terli çiftçime
Umut kaynağı çocuklara
Sevgi dolu aşıklara
Dallarımda yer olmalı
Barış güvercinlerine
Sevişen kumrulara
Tatlı sincaplara
Köklerim sağlam olmalı
Yeşil tutmak için dallarımı
Gölge yapmak için çiftçilerime
Ve yuva olmak sincaplara
Gövdem kalın olmalı
Aşık gençlerin kalplerini alacak kadar
Fırtınalara dayanacak kadar
Yapraklarım gözlerim olmalı
Görmek için dünyayı
Yapraklarım kulaklarım olmalı
Duymak için insanları
Ben bir ağacım
Yıllara direnirim
Yıllar yıpratır beni
Ben yenilerim kendimi
Yıllar öldürü beni
Ben yenilerim kendimi
Yıllar öldürür beni
Ben yeniden doğarım tohumlarımla
Ben bir ağacım
Bir bakarsınız yok olurum
Orman olmayı umarken.
Dört mevsim yeşil olmalı dallarım
Gölge yapmalı
Alnı terli çiftçime
Umut kaynağı çocuklara
Sevgi dolu aşıklara
Dallarımda yer olmalı
Barış güvercinlerine
Sevişen kumrulara
Tatlı sincaplara
Köklerim sağlam olmalı
Yeşil tutmak için dallarımı
Gölge yapmak için çiftçilerime
Ve yuva olmak sincaplara
Gövdem kalın olmalı
Aşık gençlerin kalplerini alacak kadar
Fırtınalara dayanacak kadar
Yapraklarım gözlerim olmalı
Görmek için dünyayı
Yapraklarım kulaklarım olmalı
Duymak için insanları
Ben bir ağacım
Yıllara direnirim
Yıllar yıpratır beni
Ben yenilerim kendimi
Yıllar öldürü beni
Ben yenilerim kendimi
Yıllar öldürür beni
Ben yeniden doğarım tohumlarımla
Ben bir ağacım
Bir bakarsınız yok olurum
Orman olmayı umarken.
Gece
Bu sabah güneşi geçtim
Kaltığımda yoktu ortalarda
Zifiri olmayan bir karanlığa bürünmüş sokaklarda da
Yer yer yanan ışıklardan başka
Bir insanoğlu aramak hayal idi
Sabahın o karanlığında henüz kalkmaktalardı
Yataklarından
Binbir nefret ve isteksizlikle....
Az sonra kalkıp dökülecek sokaklara
Ve yalnızlığımı bozacaklar
Tenhalığını sokakların
Bozacaklar, biliyorum.
Ve belki karanlığı da parçalayacklar
Ve sessizliği yaracaklar
Her zamanki gibi
İğrenç bir günü başlatacaklar
Kaltığımda yoktu ortalarda
Zifiri olmayan bir karanlığa bürünmüş sokaklarda da
Yer yer yanan ışıklardan başka
Bir insanoğlu aramak hayal idi
Sabahın o karanlığında henüz kalkmaktalardı
Yataklarından
Binbir nefret ve isteksizlikle....
Az sonra kalkıp dökülecek sokaklara
Ve yalnızlığımı bozacaklar
Tenhalığını sokakların
Bozacaklar, biliyorum.
Ve belki karanlığı da parçalayacklar
Ve sessizliği yaracaklar
Her zamanki gibi
İğrenç bir günü başlatacaklar
6 Ağustos 2008 Çarşamba
SIR'LI ŞİİR
Kucakladığında beni
Kaybolsam
Şevkatinde
Dokunduğunda bana
İrkilsem
Ruhum çalınmış gibi
İstediğinde beni
Gelsem sana
Hep varmışsın gibi
Kaybolsam
Şevkatinde
Dokunduğunda bana
İrkilsem
Ruhum çalınmış gibi
İstediğinde beni
Gelsem sana
Hep varmışsın gibi
BEKLENEN
Ne felsefe
Ne psikoloji
Yaşananların gerçeği
Özlemin ta kendisi
Sevmeye;
Özgürce,
Kısıtlamadan,
Güven duyarak,
Korkmadan.
Bundan büyük olabilir mi
Bir insanın bir insandan beklediği?
Ne psikoloji
Yaşananların gerçeği
Özlemin ta kendisi
Sevmeye;
Özgürce,
Kısıtlamadan,
Güven duyarak,
Korkmadan.
Bundan büyük olabilir mi
Bir insanın bir insandan beklediği?
Monolog
Orada bir yerlerdeysen eğer
Ben de burada bir yerlerdeyim
Sen kendi varoluşunda
Ben kendiminkinde
Seninki yücelerden yüceyse
Benimki de senden kopan bir parça
Yücelerden kopan parça
Yüce olmaz mı ki
Korkutursun beni
Bensem hata yapan
Sensin yol veren
Hatam benim
Doğrularım benim
Sen benimsin
Ben seninim
Ne korkarım senden
Ne sevmemezlik ederim
Birlikte varolmaktan başka
Yoktur çarem.
Ben de burada bir yerlerdeyim
Sen kendi varoluşunda
Ben kendiminkinde
Seninki yücelerden yüceyse
Benimki de senden kopan bir parça
Yücelerden kopan parça
Yüce olmaz mı ki
Korkutursun beni
Bensem hata yapan
Sensin yol veren
Hatam benim
Doğrularım benim
Sen benimsin
Ben seninim
Ne korkarım senden
Ne sevmemezlik ederim
Birlikte varolmaktan başka
Yoktur çarem.
Ben ve Başkası
Yağmur yağıyordu,
Bardaktan boşanırcasına değil ama...
Soğuktu hava
Üşümüştü elleri, yüzü.
Ne yapsındı
Ne desindi
Nasıl kaçsındı
Bilemiyordu...
Çaresizdi; ama umutları vardı.
Yorgundu; ama güçsüz değildi.
Düşündü, düşen yağmur damlalarını
Nasıl olup da düştüklerini,
Nasıl olup da her birinin belki de
Ayrı birer hikayesinin olabileceğini...
Düştüklerinde, aynı hikayenin
Bir parçası olduklarını...
Soğuktu, üşüyordu;
Ne aklındakiler korudu onu
Ne üstündeki giysiler
Ne de bir başkası...
Yağmur işledi teninin her noktasına
Ruhuna kadar titrediğini hissetti birden
Farkına vardı
Öylesine kalabalık içinde
Ne denli yapayalnız olduğunun
Bir tek düşüncesi bile yoktu, kendine ait.
Bir tek bakışı yoktu dünayaya dair;
Yağmur damlalarını düşünmeden önce.
Bütün inandıkları ve bütün değerleri
Islanmıştı, hepsi sırılsıklamdı...
Yıkanıp gitmişlerdi
Arınmıştı tüm köhnemişliklerinden.
Titrerken bedeni
Aydınlanmıştı ruhu
Farkına varmıştı varoluşunun
Tek başına oluşunun
Çırılçıplak ve titremekte olduğunun.
Titreyen bedeni dışında
Herşey başkasıydı
Herşeyin başkası olduğunun farkına varan aklı
Tek gerçeğiydi.
Bu gerçekle yaşamalı ve kendisi olmalı
Ya da ölmeliydi; başkasına karışmalıydı.
Bardaktan boşanırcasına değil ama...
Soğuktu hava
Üşümüştü elleri, yüzü.
Ne yapsındı
Ne desindi
Nasıl kaçsındı
Bilemiyordu...
Çaresizdi; ama umutları vardı.
Yorgundu; ama güçsüz değildi.
Düşündü, düşen yağmur damlalarını
Nasıl olup da düştüklerini,
Nasıl olup da her birinin belki de
Ayrı birer hikayesinin olabileceğini...
Düştüklerinde, aynı hikayenin
Bir parçası olduklarını...
Soğuktu, üşüyordu;
Ne aklındakiler korudu onu
Ne üstündeki giysiler
Ne de bir başkası...
Yağmur işledi teninin her noktasına
Ruhuna kadar titrediğini hissetti birden
Farkına vardı
Öylesine kalabalık içinde
Ne denli yapayalnız olduğunun
Bir tek düşüncesi bile yoktu, kendine ait.
Bir tek bakışı yoktu dünayaya dair;
Yağmur damlalarını düşünmeden önce.
Bütün inandıkları ve bütün değerleri
Islanmıştı, hepsi sırılsıklamdı...
Yıkanıp gitmişlerdi
Arınmıştı tüm köhnemişliklerinden.
Titrerken bedeni
Aydınlanmıştı ruhu
Farkına varmıştı varoluşunun
Tek başına oluşunun
Çırılçıplak ve titremekte olduğunun.
Titreyen bedeni dışında
Herşey başkasıydı
Herşeyin başkası olduğunun farkına varan aklı
Tek gerçeğiydi.
Bu gerçekle yaşamalı ve kendisi olmalı
Ya da ölmeliydi; başkasına karışmalıydı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)